Perşembe, Ekim 23, 2008

Bir İnşaat Mühendisi Şantiyede Neler Öğrenir?



şantiyede bir insan, bir inşaat mühendisi "hayatı" öğrenir.


hayatta kalmanın, ayakta kalmanın, muktedir olmanın ne kadar zor olduğunu öğrenir...


yeni mezun şantiye mühendislerinin, şantiyenin entrikalarına ve zorluklarına sabırla göğüs germesini, daha sabırlı, daha başarılı olmasını sağlayan ve genellikle daha tecrübeli, baba şantiyecilerin verdiği muhteşem taktikler vardır.

şantiyede bir mühendis önce taktikleri öğrenir.



tabii bu taktiklerin çoğu, iş hayatındaki genel / pratik taktikleri de içerir.


şantiye mühendisini hemen ezmeye, onu madara etmeye, ağlatmaya, pes ettirip kaçırtmaya (nedense?) çalışan, çeşitli “iş arkadaşları” vardır şantiyede. (bazısı amirdir, bazısı işçi..)

ama onlara karşı bazı taktikler de geliştirilmiştir tarihte.
tabii bu taktikler; farklı insanlara, yere, zamana, zemine göre değişir…

bendeniz, üniversitede, tatlı-entel tiyatro yaparken birgün,
bi baktım ki mezun olmuşum. şaka maka, inşaat mühendisi olmuşum, kocamaaan bir uluslararası şantiyeye de şef olmuştum.

profesyonel ilk işim ve direkt şantiye şefiyim ve ne yapacağımı bilmiyorum.
ben çok duygusal merhametli ve iyi niyetliydim ama (sanki) şantiyede herkes "anasının gözü"..

herkes, bir mühendisi, mimarı, genç bir şantiye şefini taciz etmekten, onun açığını bulmaktan
korrrkunç bir zevk alıyor.... offf ki ne off!!

şantiyede işçiler, aralarında, benim üzerime iddiaya bile tutuşmuşlar; şantiye şefinin eline kazmayı verip, çukur kazdıracak kişi ilk kim olacak diye!!
(bu hikayeye daha sonra döneceğiz..)


aşağıdaki nasihatler ve öğretiler;
bana ilk şantiyeme başladığımda bir büyüğümün verdiği müthiş taktiklerdi:


önce şöyle dedi:

"kalbi serin, ruhu emin, nefsi her daim tetikte tutmak gerek..."


sonra sıraladı;


1. insanlara sırlarını, özelini verme. gizemli ol. (sırlı, gizemli, biraz kapalı gözükmek işe yarıyor bazen, kötü niyetli adamların hakkından gelmek için..)



2. aldanmış görün ama aldanma.. (hz. ali'nin sözü.)



3. soru sorulmadan konuşma.. bütün silahlarını/kozlarını gösterme.


4. bi şeyi bilmiyorsan, bilmediğini söyleme/farkettirme.. o anda konuyu geçiştir, dersine iyi çalış, öğren. ertesi gün; yıllardır biliyormuş gibi işi onlara öğret ve fırçanı da at.


5. sadece dinleyen ve gözlemleyen adam ol... bak bakalım o ortamın konsepti, entrikaları, mekanizması nasıldır? kim kimdir, nedir? hemen atlama ortama ve herşeye!! sazan olma!



6. emir gerekiyorsa, emret! rica gerekiyorsa, rica et! emrederken sesin kararlı ve güçlü çıksın!
olayı kaptıktan sonra güçlü ve şef olan sensin artık.

"amaaa....." dedi ve ekledi;


- adaletli, merhametli ve lütufkar ol ve insanları ve işini sevdiğini göster,
onlara saygı duy ki onlar da sana saygı duysun
ve hakkında çokşey bilemedikleri için de; "deli bu adam yahu, sağı solu belli olmaz, iyisi mi, bulaşmayalım, biz işimize bakalım" desinler...


ben bunları şantiyede aynen uyguladım.. sonuç? mükemmel! 10 numero!

eee.. tabi bunların çoğu tiyatro!


hayat da bir büyük oyun değil mi zaten?


..

Etiketler:

4 Yorum:

Blogger siirimsi dedi ki...

bazan oynayarak yaşamayı öğreniriz

23 Ekim 2008 11:59  
Blogger İSMAİL CANBULAT dedi ki...

güzel bir katkı oldu ferkul, teşekkürler...

3 Kasım 2008 04:52  
Anonymous EMRE ZGN dedi ki...

yaşanmış tecrübelerden ders çıkarmak gerek.. tşkler

14 Haziran 2010 07:39  
Anonymous Adsız dedi ki...

TemeLi veriLmiş bir yazı. Eklenecek çook şey var :\

28 Ağustos 2010 03:47  

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa