Cumartesi, Ekim 18, 2008

cumartesi cumartesi


Bu cumartesi konuğumuz, Horasan doğumlu
mutasavvıf
Mevlana Hazretleri..

...


hazreti mevlâna'nın sinemayı haber veren gazeli



güneşe, yolda tek başına gidişi nakise vermez


" bu ne kokudur? bu ne kokudur? yoksa o sevgili mi geliyor?
o gül yanaklı sevgili, o gülistandan mı geliyor?


sen gece misin? yoksa öd ağacından çekilmiş bir perde misin?
yoksa amberler kokan misk misin? nesin sen?


yoksa yûsüf müsün, böyle koşarak pazardan geliyorsun?
şarap sürahisini neden arıyorsun? sürahinin ağzını neden kokluyorsun?


galiba onu da senin gibi meyhaneden geliyor sandın.
güneşe, yolda tek başına gidişi nakise vermez.

ayın, hâlesiz gelişi haşmetini eksiltmez.



bu gönül, o mahfilde acaba ne yedi, ne içti ki,

mest olarak böyle güller içindeki caddeyi tutmuş
o mâna meyhanesinden sarhoşlar gibi geliyor.


bu gece uyuma, bu gece uyuma.


o sevgili gelince, izine dikkat et ve onu tanı.
zira o, mest olanların toplantısına böyle çok defa gelir.


servi boyu gezince, âlem gülistan olur.
yüzünü göstermeğe başlayınca, kıyametler kopar.


hepimiz duvarın yüzündeki tasvirler gibiyiz.
bizi tasvir edenin nuru duvarın yüzüne gelince,
hemen oynamaya başlarız.*


o güzel, bazan hastaların semtinde calinus gibi dolaşır,


bazan da kurnazlar gibi süzülür hastamsı geliriz. "



hz. mevlâna celaleddin-i rumi


( divan-i kebir / 318. gazel )


(*)mevlâna hazretleri bu beytinde bir hakikat nüktesi söylerken, aynı zamanda sinemayı da keşfederek, haber veriyorlar.


..

Etiketler:

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa